Türkiye’de Elektrikli Araç Kullanımı Hızla Artıyor
Türkiye’de elektrikli araç (EV) kullanımı her geçen yıl hızla artıyor. Çevreci teknolojilere yönelim, yüksek yakıt maliyetleri ve devlet teşviklerinin etkisiyle elektrikli araçlar hem bireysel kullanıcılar hem de kurumsal filolar için cazip bir alternatif haline geldi. 2025’e doğru ilerlerken Türkiye, elektrikli mobilite alanında önemli bir dönüşüm yaşıyor.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) verilerine göre, 2024 yılının sonunda Türkiye yollarındaki elektrikli araç sayısı 100 bini aştı. Bu sayı 2023’te yaklaşık 65 bin seviyesindeydi. Yani sadece bir yıl içinde %50’nin üzerinde bir artış yaşandı. TOGG’un piyasaya sürülmesiyle birlikte yerli üretimin de bu yükselişe katkı sağladığı görülüyor.
Elektrikli araçlara olan ilginin artmasındaki bir diğer önemli faktör ise şarj altyapısındaki gelişmeler. Türkiye genelinde 2024 yılı itibarıyla 6.500’ün üzerinde halka açık şarj istasyonu bulunuyor. Özellikle büyükşehirlerde, alışveriş merkezlerinden otoparklara, akaryakıt istasyonlarından otoyol dinlenme tesislerine kadar birçok noktada şarj istasyonları yaygınlaşmış durumda. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın da desteklediği teşvik programları, özel sektör yatırımlarını bu alana yönlendirmiş durumda.
Ayrıca çevreci politikaların bir yansıması olarak, elektrikli araçlar için sunulan vergi avantajları ve ÖTV indirimi, tüketicilerin tercihlerinde önemli rol oynuyor. Karbon salımını azaltmaya yönelik uluslararası anlaşmalara taraf olan Türkiye, ulaşım sektöründeki emisyonları düşürmek amacıyla elektrikli araç kullanımını teşvik ediyor.
Elektrikli araçların sadece bireysel ulaşımda değil, ticari taşımacılıkta da yaygınlaştığı dikkat çekiyor. Birçok lojistik şirketi ve belediye, filolarına elektrikli araçlar katıyor. Taksi ve servis araçlarında da elektrikli modeller giderek daha fazla tercih ediliyor. Bu durum, hem karbon ayak izinin azaltılmasına katkı sağlıyor hem de uzun vadede işletme maliyetlerinde tasarruf yaratıyor.
Önümüzdeki dönemde, batarya teknolojilerindeki ilerlemeler, menzil artışları ve şarj süresinin kısalması gibi teknik gelişmelerin de kullanıcı deneyimini iyileştirmesi bekleniyor. Yerli batarya üretim projeleriyle birlikte, Türkiye’nin bu alandaki dışa bağımlılığını azaltması da hedefleniyor.
Sonuç olarak, Türkiye elektrikli araç ekosistemini hızlı bir şekilde geliştiriyor. Sürdürülebilir ulaşım vizyonu doğrultusunda yapılan yatırımlar, hem çevre hem de ekonomi açısından olumlu sonuçlar doğuruyor. Uzmanlar, 2030 yılına kadar Türkiye’deki elektrikli araç sayısının 1 milyonu geçmesini öngörüyor.